Titan’ın Sirenleri
“Kesinkes bildiğim ilk şey şu: Eğer sorular mantıksızsa, cevaplar da mantıksız olacaktır.”
Milyoner kâşif Winston Niles Rumfoord uzaygemisiyle bir krono- sinklastik infundibulumun ortasına dalarak saf enerjiye dönüşür. Yalnız elli dokuz günde bir maddeleşebilir ve bir saatliğine dünyadaki evine dönebilir. Tek tesellisi, artık geçmişi ve geleceği tamamen görebilmesidir: Karısının, dünyanın en zengin ve en ahlaksız adamı Malaki Constant’la birlikte uzay yolcusu olacağını da bilmektedir. Malaki’nin bu beklenmedik destansı yolculuğu onu tanıdık ve tanımadık pek çok gezegene, dünyamızın işgaline, Titan’da yüz binlerce yıldır bekleyen bir uzaylı turiste götürecektir. Acaba bu parçaları bir araya getirebilecek başka biri var mıdır?
Türkçede ilk defa yayımlanan Titan’ın Sirenleri’nde Vonnegut bizi uzayda ve zamanda curcunalı bir yolculuğa çıkararak insanın hayattaki amacına ve evrenin derin anlamsızlığına dair kendi kıvrak kalemine özgü, benzersiz bir hayal sunuyor.
Kara mizahı, sivri dili ve eşsiz hayal gücüyle 20. yüzyılın en önemli yazarları arasında yer alan Vonnegut, Time’ın deyimiyle, “George Orwell, Dr. Caligari ve Flash Gordon’ı tek vücutta birleştiren bir yazar... ahlaklı bir soytarı, deli bir biliminsanı.”
Maymun Evine Hoş Geldiniz
“Grip kapar gibi mutluluk kapın...”
Maymun Evine Hoş Geldiniz, Kurt Vonnegut’un ilk olarak 1968’de yayımlanan öykü derlemesi. Bir yanda yazarın her zamanki esprili dili, absürtlükler ve hiciv, öte yanda daha sade anlatılar, banliyö öyküleri ve trajediler... Maymun Evine Hoş Geldiniz, Vonnegut’un kaleminin ne kadar geniş bir yelpazede gezinebildiğinin çarpıcı bir kanıtı. Her zaman özgünlüğüyle anılan yazarın, aynı zamanda Amerikan öykü geleneğinin bütün birikimini nasıl özümsediğini de görmemizi sağlayan bu kitaptaki öykülerin ortak noktası, başta otorite olmak üzere tüm insanlığa karşı eleştirel bir yaklaşım.
Vonnegut severleri yazara bir kere daha hayran bırakacak olan Maymun Evine Hoş Geldiniz, onunla yolu yeni kesişen okurlar için de güzel bir tanışma fırsatı.
Kara mizahı, hicivli dili ve eşsiz hayal gücüyle 20. yüzyılın en önemli yazarları arasında yer alan Vonnegut, Time’ın deyimiyle, “George Orwell, Dr. Caligari ve Flash Gordon’ı tek vücutta birleştiren bir yazar... ahlaklı bir soytarı, deli bir biliminsanı.”
Kör Nişancı
“Savulun, hayat geliyor!”
Kör Nişancı, masumiyetin yok edilişine tüyler ürpertici, trajikomik bir bakış. Şampiyonların Kahvaltısı’ndan aşina olduğumuz Midland City’de yaşanan bir dizi felaketin ortasında çifte cinayet, şömine raflarında ölümcül oranda radyasyon, kayıp bir kelle, nötron bombasıyla yok edilen bir şehir Rudy Waltz, namı diğer
Kör Nişancı, okuru budalaca bir mutluluk arayışına çıkarıyor.
Ömrü boyunca bir çocukluk hatasının kefaretini ödemeye çalışan Rudy’ninki, Kurt Vonnegut’a özgü bir suç ve ceza hikayesi.
Kör Nişancı, Handan Balkara’nın yetkin çevirisiyle ilk defa Türkçede.
Kara mizahı, hicivli dili ve eşsiz hayal gücüyle 20. yüzyılın en önemli yazarları arasında yer alan Vonnegut, Time’ın deyimiyle, “George Orwell, Dr. Caligari ve Flash Gordon’ı tek vücutta birleştiren bir yazar... ahlaklı bir soytarı, deli bir biliminsanı.”
Galapagos
“İnsanlar er geç bir gün öleceklerini hala biliyorlar mı? Hayır, bilmiyorlar. Naçizane fikrimi soracak olursanız, bunu unutmuş oldukları için çok şanslılar.”
Galapagos Adaları’na hoş geldiniz. Her şey bir milyon yıl önce, MS 1986’da koca beyinli atalarımızın burada mahsur kalmasıyla başladı. Dünya bir felaketin pençesinde cebelleşirken Galápagos ahalisi sadece insan soyunu sürdürmekle kalmayacak, yepyeni bir ırkın, küçük beyinlilerin ortaya çıkmasına da öncülük edecekti. Peki bu “geri evrim”e bir milyon yıl boyunca tanıklık eden anlatıcımız kim dersiniz? Elbette Kurt Vonnegut evreninin vazgeçilmezi, ünlü bilimkurgu yazarı Kilgore Trout’un oğlunun hayaleti!
Vonnegut, Galápagos’ta o eşsiz mizah anlayışıyla yörüngesini şaşmış dünyayı masaya yatırıyor... ve bizlere felaket ânında ilk kurtarılacakların neler olduğunu hatırlatıyor.
Kara mizahı, hicivli dili ve eşsiz hayal gücüyle 20. yüzyılın en önemli yazarları arasında yer alan Vonnegut, Time’ın deyimiyle, “George Orwell, Dr. Caligari ve Flash Gordon’ı tek vücutta birleştiren bir yazar... ahlaklı bir soytarı, deli bir biliminsanı.”
Allah Senden Razı Olsun Bay Rosewater
"Rosewater Vakfı. Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?"
Eliot Rosewater'la tanışın: müthiş varlıklı Rosewater Vakfı'nın vârisi ve başkanı, gönüllü itfaiyeci, bilimkurgu hayranı. Kendisi milyon dolarları elinin tersiyle iterek insan doğasına dair soylu bir deneye başlamak için kolları sıvadı. Acaba avukatlık bürosunda çalışan uyanık genç, onun deliliğini tescil ettirip vakfın kontrolünü elinden alana kadar başarılı olabilecek mi? Belki Kurt Vonnegut külliyatının vazgeçilmez karakteri, yazar Kilgore Trout'un yardımıyla...
Vonnegut, hepimizin vârisi olduğumuz açgözlülük, ikiyüzlülük ve budalalığı ortaya koyuyor Allah Senden Razı Olsun Bay Rosewater'da. Sinan Fişek'in yetkin bir çeviriyle Türkçeye kazandırdığı bu roman, yazarın en komik hicivlerinden biri.
Kara mizahı, hicivli dili ve eşsiz hayal gücüyle 20. yüzyılın en önemli yazarları arasında yer alan Vonnegut, Time'ın deyimiyle, "George Orwell, Dr. Caligari ve Flash Gordon'ı tek vücutta birleştiren bir yazar... ahlaklı bir soytarı, deli bir biliminsanı."
Mavi Sakal
“Ne düşünürsen düşün ama artık başka bir şey düşün.”
Mavi Sakal, daha önce Şampiyonların Kahvaltısı’nda karşılaştığımız soyut dışavurumcu ressam Rabo Karabekian’ın kurgusal otobiyografisi. Karabekian’ın tek arzusu, patates ambarında kilit altında tuttuğu sırrıyla rahat bırakılmaktır; ama hayatına davetsiz bir misafir misali giren dul Circe Berman, münasebetsiz sorularıyla onu hikâyesini anlatmaya zorlar. Sonuç, elbette tam da Kurt Vonnegut’tan bekleneceği üzere, felaketi ve insanoğlunun merhametsizliğini harikulade bir ironiyle ele alan bir hikâye. Mavi Sakal, Handan Balkara’nın yetkin çevirisiyle Can Yayınları’nda.
Kara mizahı, hicivli dili ve eşsiz hayal gücüyle 20. yüzyılın en önemli yazarları arasında yer alan Vonnegut, Time’ın deyimiyle, “George Orwell, Dr. Caligari ve Flash Gordon’ı tek vücutta birleştiren bir yazar... Ahlaklı bir soytarı, deli bir biliminsanı.”