Anton Çehov’un ünlü Acı adlı öyküsünde, oğlunu yitiren yaşlı adam, üzüntüsünü paylaşabileceği birilerini arar ısrarla, kimseyi bulamayınca atıyla konuşur. Anlatmak zorunluluk olabilir bazen.
Olur ki anlattıklarımızı dinleyecek birileri çıkabilir; ancak bazen konuşmak istemeyiz. Oğuz Atay’ın dediği gibi… “Bu defteri bugün satın aldım. Artık Sevin olmadığına göre ve başka kimseyle konuşmak istemediğime göre, bu defter kaydetsin beni; dert ortağım olsun. ‘Kimseye söyleyemeden içimde kaldı, kayboldu,’ dediğim düşüncelerin, duyguların aynası olsun.''